Yükleniyor...
Merhaba can gezikolikler. Sizlere Ağrı Dağı'ndan, kucak dolusu selam getirdim. Doğunun heybetli dağı Ağrı Dağı. Bu yazımızda sizlere doğunun incisi, Ağrı Dağı'nı sizlere nakış nakış bir dantel gibi anlatmaya çalışacağım inşallah. Bu muhteşem kadim dağ; efsanesiyle yüreğinize dokunacak, heybetiyle sizleri kendisine hayran bırakacaktır. O zaman Ağrı Dağı'na yolculuğumuz başlasın inşallah.
Sanırım Ağrı Dağını duymayanız yok. Ağrı Dağı, Ağrı ve Iğdır illeri arasında bulunmaktadır. Ağrı Dağının yüksekliğiyle meşhurdur. Dağın yüksekliği yaklaşık 5.140 metre ve bu zirveye Atatürk Zirvesi ismi verilmiştir. Küçük Ağrı Dağı'nın zirvesi ise 3898 metre, bu zirveye ise İnönü Zirvesi denilmiştir. Ağrı Dağı, İran sınırımıza da 16 km uzaklıktadır. Adresi de verdiğime göre yol hazırlıklarına başlayabilirsiniz.
Nuh tufanındaki geminin Ağrı dağının üzerine oturduğu söylenmektedir. Bu söylenti aksine Kuran- ı Kerimde ise Nuh’un Gemisinin Cudi Dağına oturduğu geçmektedir. Ağrı Dağından havadan alınan görüntülerde Nuh’un Gemisine benzer bir gemi görüntüsüne rastlanılmıştır. Bu görüntü kafaları karıştırmakla beraber bu ihtimalide güçlendirmiştir.
Ağrı Dağı volkanik bir dağdır. Ama bu volkanik dağ aktifliğini kaybetmiştir. Dağın tepesi kar ve buzullarla kaplıdır. Dağın tepesinde bulunan buzul Türkiye’nin en büyük buzuludur. Ağrı Dağın tepesinde bulunan karlar ve buzullar hiçbir mevsimde erimezler. Ağrıya gelip bu muhteşem görüntüyü yakından görebilirsiniz.
Ağrı Dağı, ismini Ağrı İlimizden almıştır. Ağrı Dağı namını herkese duyurmuş ki Ermeniler, dağı Ararat ve Masis olarak bilmektedir. Ağrı Dağı birçok kutsal kitaplarda geçmiştir. Kendi ismi ile değil; Ararat, Kuh-i Nuh, Cebelül Haris isimler ile geçmiştir. Ağrı Dağı dünyanın ikinci büyük, Türkiye’nin ise en büyük dağıdır. Ağrı Dağı sizi bütün heybetiyle karşılayacaktır.
Ağrı Dağı yüksek olma özelliğinden dolayı tırmanış sporu için gözde yerlerin başında yer almaktadır. Dağa ilk tırmanan kişi 1829 da Frederik Von Parattır. Çıkma sebebi ise; profesör olan Frederik Nuh’un Gemisini araştırmak için tırmanışı yapmıştır. Ağrı Dağına 1980 yılında tırmanış yasaklanmıştır. Ama 1998 de yasağın kaldırılmasıyla dağcıları sevindiren karar alınmıştır.
Ağrı Dağı'nda tırmanış sporu yapılmaktadır. Tırmanış sporunun farklı rotaları bulunmaktadır. Doğu yüzünden, batı yüzünden ve güney yamaçtan tırmanışlar gerçekleştirilir. Ama kolay olduğu için güney yamaçtan sıklıkla tırmanış gerçekleştirilir. Eğer Ağrı Dağına tırmanış yapmak isterseniz; temmuz, ağustos, eylül ayları en iyi zamanlardır. Kış tırmanışı yapmak için ise Şubat ayı uygun bir vakittir.
Beyaz örtüyle bezeli Ağrı Dağı doğunun gözbebeği olmayı başarmıştır. Ağrı Dağına tırmanış ve iniş 4-5 gün sürmektedir. Bu yüzden size tavsiyem uyku tulumunuzu, yiyecek vb. ihtiyaçlarınızı tırmanış sırasında yanınıza alın. Dağın tepesindeki karların beyazlığını ve gökyüzünün maviliğinin eşsiz ve harikulade görüntüsünü eminim sizlerde görmek isteyeceksiniz. Bu muhteşem renklerin uyumunu kaçırmayın derim.
Ağrı Dağının 3600 metre yüksekliğinde bir göl bulunmaktadır. Bu göle Küp Gölü denir. Ağrı Dağı buzullarla kaplı ve volkanik dağ olması nedeniyle göl yönünden fakirdir. Aynı zamanda Ağrı Dağında en son 1840 yılında volkanik patlama gerçekleştirilmiştir, ve günümüze kadar da patlama olmamıştır.
Ahmet’in kapısına bir kır at gelmiştir, bu atı sofi bulmuştur. Sofi Ahmet’e atın kendisinin mi diye sormuş ve hayır yanıtı alınca o atın Ahmet’e haktan bir armağan olduğunu söylemiştir. Ahmet’e” atı 3 kere dağa bırak üç kerede dönerse bu at senin hakkındır” der. Ahmet denileni yapar ve at üç kerede Ahmet’in kapısına gelir. Böylece at Ahmet’in olmuştur. Lakin bu atın sahibi Beyazıt Paşası Mahmut Hanın olduğu ortaya çıkınca Ahmet atı vermek istemez, atı alıp gider. Mahmut Han ise Ahmet’i bulamayınca Sofiyi zindana atar. Paşanın kızı olan Gülbahar halkla ilgili ve duyarlı bir kızdır. Bu durumdan haberdar olunca Sofiye yardım eder, yemek götürür, ve ihtiyaçlarıyla ilgilenir. Sofi Gülbahardan kaval isteyip, her gün Ağrı Dağı türküsünü söyler ve Gülbahar türküyü dinler. Mahmut Paşa ise Milan Beyi Ahmet’i ikna etmesi için yanına gönderir. Milan bey Ahmet’i zorda olsa ikna edip saraya getirir. Fakat Ahmet yalnız gelmiştir, atı getirmemiştir. Ahmet “ atın kendisine haktan armağan olduğunu ve paşaya veremeyeceğini” söylemesi üzerine zindana Sofinin yanına atılır. Ahmet zindanda türkü söylerken Gülbahar çok beğenir ve kavalın sesiyle içinden sıcak ama bilemediği bir duygu geçmiştir. Gülbahar Ahmet’i daha yakından görmek için zindana gelir. Zindanın önündeki Memo’dur. Memo da Gülbahara sevdalıdır. Anahtarı verip gitmiştir.Gülbahar Ahmet’le bekçi kulübesinde geceyi geçirirler. Gülbahar bu sorunu çözmek için Demirci Hüso’ya Başvurur. Demirci Hüso Paşaya bir atla gelir. Ama atın kendisinin olmadığını anlayınca Ahmet’in ve Sofinin idamına karar verir. Gülbahar bunu duyunca Memo’ya gidip onları serbest bırakmasını söyler. Yalnız Memo Gülbahara saçından birkaç tel vermesi şartıyla kabul edeceğini söyler. Gülbahar şartı yerine getirir ve Memo da zindandakilerin kaçmasına yardım eder. Sonrasında uçurumdan atlayarak intihar eder. Mahmut Paşa bu durumdan Gülbaharın sorumlu olduğunu duyunca Gülbaharı zindana kapatır. Gülbaharın bu durumuna halkın tepki göstermesi üzerine Paşa kızını zindandan çıkarır. Ahmet Horasan beyine sığınır, ve Paşa bu duruma fazla direnmeden Ahmet’e bir teklifle gider. Eğer Ahmet’in Ağrı Dağının tepesine çıkar ve bunu ispatlarsa kızını ona vereceğini ve nikahlarını kendisinin kıyacağını söyler. Ahmet Ağrı Dağına dördüncü gecesinde çıkıp, ateş yakmasıyla ispatlar. Sabah döndüğünde kimsenin yüzüne bakmadan Gülbaharı alıp dağa götürür. Lakin Gülbahar çok şaşkındır. Ahmet’e neden böyle davrandığını sorar. Ahmet ona “sen Memo’ya ne verip bizi zindandan çıkardın” deyince Gülbahar hiçbir şey vermediğini söyleyince Gülbahar Ahmet’i kaybedip ve bir daha bulamaz.
Can gezikolikler; sizleri İshakpaşa Sarayı'nın sevdiceğine, sevgilisine davet ediyorum. Hem sevdalı hem de sevdalıların ev sahibi Ağrı Dağı. Oraya gidip iki kalbin sıcaklığını hissedip, gerçek sevgiyi hissedeceğinize eminim. Sevdasıyla kalbinize dokunacak ve sizlere sevdasını haykıracak. Size tavsiyem Ağrıya gelip Ağrı Dağına karşı kahvenizi yudumlayıp, hikayesine kulak verip içinizi ısıtın. O zaman buyurun sevdalı Ağrı Dağı'na. Sağlıcakla, huzurla elbette rehberiniz 'Dr. Murat Ak Seyahat' ile kalın, hoşça kalın....