Yükleniyor...
Can gezikolikler, hepinize kucak dolusu selamlar, merhabalar. Bu gezimizde Amasya il merkezimizde yer alan kadim ve muhteşem bir esere Yüce Allah'ın izni ve inayetiyle yelken açıyoruz.
Devrin önemli Şifa merkezlerinden olan Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi, Anadolu’da müzik ve su sesi ile tedavi yapılan ilk hastane olarak önemli bir yere sahiptir. Şimdi gelelim bu eşsiz yer hakkında daha ayrıntılı bilgiler verelim…
Bu eser, 1308-1309 senelerinde İlhanlı sultanı olan Sultan Mehmet Olcaytu ile birlikte eşi Uduz Hatun için dönemin ünlü mimarlarından Anber Bin Abdullah imar etmiştir. İlhanlılardan günümüze kadar ulaşabilen tek eser olarak bilinmektedir.
İlhanlılar ve Anadolu Selçuklular ve Osmanlı Devleti zamanında tedavi amaçlı kullanılan eşsiz bir yapıdır. Bu eser özellikle ön cephesi ile sanat bakımından önemli bir değere sahiptir.
Anadolu Selçuklu mimarisini yansıtan sütun başlıkları ile birlikte aynı zamanda geometrik yaprak tezyinatlı ile yine muhteşem görünümüyle göz dolduran mukarnaslı sütun başlıkları bu muazzam eserde tercih edilmiştir. Ayrıca Türk üçgenlerinden meydana gelen ters dönmüş sütun başlıkları da ilk kez bu nadide eserde özellikle cephe kenarlıklarında kullanılmıştır.
Binanın örülmesinde kesme taşlar kullanılmış ve binanın iki köşesine silindir biçiminde dayanaklar yerleştirilmiştir.
Yalnızca Amasya Bimerhanesi’nde yer alan bir özellik olan diz çökmüş insan kabartması, bu yapının da kapı kilit taş kısmında yer almaktadır. Özellikle diz çökmüş halde bulunan insan kabartmasının Anadolu’muzda müzik eşliğinde tedavi edilen ilk hastayı simgelediği belirtilmektedir.
Bu eşsiz ve görkemli yapı, Amasya Belediye Konservatuarı eğitim binası olarak kullanılmış ve daha sonra 2011 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Bu tarihten itibaren Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Müzesi adı ile hizmet vermektedir. Müze işletmesini Amasra Belediyesi üstlenmiştir.
Amasya'nın e nadide kadim tarihi eserlerinden Sabuncuoğlu Şerefeddin Tıp ve Cerrahi Tarih Müzesini, yaz aylarında sabahları 08.00’den akşam 19.00’a kadar ziyaret edebilirsiniz. Kış dönemlerinde de aynı saatte açılan müze akşam 17.00 itibariyle kapanmaktadır.
14. yüzyılda hastaların tedavi edildiği hastane olarak açılan bu yapı Amasya Darüşşifası olarak uzun bir süre hizmet vermiştir.
Anadolu’da Su ve aynı zamanda müzik sesi ile terapinin gerçekleştirildiği ilk hastanedir. Bu hastanedeki hastaları su sesi ve müzik sesi ile iyileştirmişlerdir.
Osmanlı'nın Cihan Şümul padişahı Fatih Sultan Mehmet Han'ın ünlü tabiplerinden biri olan Amasyalı Sabuncuoğlu Şerefeddin Bimarhane’ye 17 yaşında başlayıp 14 yıl boyunca burada hizmet vermiştir. Bu nedene Bimarhane’ye cihan şümul padişah Fatih döneminde ünlü bir hekim olan Sabuncuoğlu Şerefeddin’in ismi verilmiştir. İleri düzey tıp bilgisine sahip olan Sabuncuoğlu Şerefeddin ilaçlı tedavilerde oldukça başarılı bir hekimdir. Yazdığı birçok kitabı ile kendinden sonraki hekimlere ve tıp dünyasına büyük katkı sağlamıştır.
Tıp tarihine adını altın harflerle yazdıran Sabuncuoğlu Şerefeddin, Mücerrebnâme adlı eserinde çeşitli hayvanların, insanların üzerinde denemiş bir takım ilaçların hazırlanış ve kullanılış biçimlerini anlatılmaktadır. Akrabadin adlı eser, döneminde ve döneminden öncesinde yer alan tıp kitaplarının tercümesini yaptığı eserdir. Kitâbü’l-Cerrahiyyeti’l-İlhaniyye adlı eserinde çeşitli tedavi yöntemlerinden bahsederek bu tedavilerde kullanılan aletleri de resmedmiştir. En ünlü yapıtı ise Kitab-ı Cerrahiye-i al Haniye olarak bilinmektedir. Bu kitapta tıp konularını minyatürlerle anlatmaktadır. Osmanlı'nın cihan şümul padişahı Fatih Sultan Mehmet’e ithaf edinildiği bilen bu nadide ve kıymetli eser, özellikle İslam tıb dünyasına önemli katkılar sağlamıştır.
Amasya ve ülkemiz için çok büyük önem taşıyan kadim yapı Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi’nin, odalarından birisinde çocuk cerrahisi tedavilerde kullanılan malzemeler sergilenmektedir. Bu malzemeler kitaplarında yer alan görsellere bakılarak aslını koplayalar nitelikte sonradan yapılmıştır. Müze de müzik ile tedavi yönteminde kullanılan müzük aletleri de sergilenmektedir.
Müzenin, orta kısmında yer alan balmumu heykeli ile bir akıl hastası ve fiziki rahatsızlığı bulunan başka bir hastanın da müzik kullanılarak iyileştirilmeye çalışıldığı canlandırılmıştır. Aynı zamanda Müze bahçesinde Sabuncuoğlu Şerefeddin döneminde tedavide kullanılan bitkiler bulunmaktadır.
Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi, gezisinden sonra birçok uğrak noktalar bulunmaktadır. Bunlardan birkaçı; Amasya Kalesi, Amasya Arkeoloji Müzesi, Yedikır Baraj Gölü, Borabay Gölü, Hamamözü Arkut Bey Kaplıcaları, Aynalı Mağara, Şehzadeler Müzesi, Burmalı Minare Camisini ’de mutlaka görmenizi isterim.
Kadim eser Amassya'mızın göz bebeği Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi, Mehmet Paşa Caddesinde nehir kenarında yer almaktadır. Mehmet Paşa Camii ve Mustafa Bey Hamamı’nın hemen yan tarafında bulunmaktadır. Amasya Saat Kulesinden itibaren 200 metre kuzeye doğru gidilirse Bimarhane Medresesi’ne ulaşılmaktadır. Müze de Bimarhane Medresesi’nin içerisinde yer almaktadır.
Üzülerek bu eşsiz destinasyonumuzun sonuna geldik. Amasya merkezde mutlaka konaklamanızı ve bu eşsiz güzellikleri gece gözü ile görmenizi şiddetle öneririm. Bol bol resimler çekerek bu eşsiz güzellikleri kayıt altına alınız. Özgürlüğünüzüalın ve sıra dışı harikulade enstantaneleriyle sizleri bekleyen kadim şifa merkezi Amasya Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi'ne yelken açın, hep seyahatte elbette 'Dr. Murat Ak Seyahat' ile kalın hoşça kalın.