Merhaba ülkemin güzel insanları. Bu yazımda sizlere büyüleyici manzarasıyla, etkileneceğiniz doğal güzellikleri ile bitki örtüsünün muhteşem buluşmasını anlatacağım. Buraya geldiğinizde sizi masmavi bir güzellik bekliyor. Gün batımını izlemeye doyamayacağınız bir geziye hazır mısınız? Öyleyse hemen başlayalım. Evet, sizi cennet ülkemizin en büyük ve en muhteşem göllerinden biri Beyşehir Gölü’ne götürüyorum.
ÜLKEMİZİN 3. BÜYÜK TATLI SU GÖLÜ: BEYŞEHİR
Doğasına âşık olacağınız bu gölün güneyinde ve batısında Toros Dağları vardır. Havza tabanının fazla çökmesi ve çevresindeki dağların yükselmesinden oluşmuştur. Bu sebepten havzanın her yerinde erozyon tehlikesi vardır. Sultan Dağları ve Anamas Dağları kuzeybatı ve güneydoğusu fay grubunda oluşmuş tektonik bir göldür. Akdeniz ve İç Anadolu iklimlerinin özelliklerini taşır. 86555 hektarlık göl, deniz seviyesinden 1,121 m yükseklikte, yüz ölçümü 650 km’dir.
BEYŞEHİR GÖLÜ’NE ULAŞIM
Beyşehir Gölü, Konya’nın Beyşehir ilçesinde yer almaktadır. Beyşehir ve Isparta’yı birbirinden ayırmaktadır. Konya iline 90 km uzaklıktadır. Türkiye’nin en büyük milli parkıdır. Milli park olduğu için koruma altındadır. Ve günübirlik gezilebilecek bir yer olmasından dolayı kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
CENNETTEN BİR YER
Eminim geldiğinize asla pişman olmayacaksınız. Sizi etkileyen güzelliğini dolu dolu yaşamak için bir doğa yürüyüşü veya tekne turu kaçınılmaz fırsattır. Kafanızı dinleyeceğiniz, manzaranın tadını çıkaracağınız ya da yorulduğunuzda dinleneceğiniz ortamlarından bir tanesidir.
MUHTEŞEM MANZARAYA EŞLİK EDEN ADALAR
Bu büyük ruhunuzu dinlendiren görüntünün içinde 33 tane farklı poz veren adalar vardır. Şöyle ki suyun seviyesine bağlı olarak adanın sayısıda değişebilir. Adaları şunlardır; Mada, Hacı Akif, İğneli, Orta, Kes, Aygır, Kızılada 1, Çeçen, Gölkaşı, Eşek, Kızılada 2, Akburun, Kirse, Kız Kalesi, Höyük, Mındıras, Kül Adaları’dır.
GÖLÜN MUHTEŞEM DOĞASI
Bu gölün güzelliğinin yanı sıra birçok faydası vardır. Hem içme suyu olarak kullanılan alanlar hem de sulama suyukaynağıdır. Yani burada yaşayanların yaşam kaynağıdır. Balıkların tadına doyulmazken, balıklar, balıkçıların da geçim kaynağını sağlıyor. Bu göldeki balıklardan bazıları; sazan, dalgıç, levrek, turna, aynalı sazan ve kadife balığıdır. Yaban ördeklerinin sayısı da oldukça fazladır.
VAZGEÇİLMEZ SENATÖR BALIĞI
Sıra dışı güzelliği ile göz dolduran Beyşehir Gölü, aynı zamanda birçok kuş ve balık türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan biri de bembeyaz tavuk etini anımsatan görünümüyle tatlı su levreği, bir diğer adıyla senatör balığıdır. Beyşehir gezinizin özellikle sonbahar veya kış aylarının rast gelmesi durumunda damağınıza bayram ettirecek bu muhteşem lezzeti tatmadan Beyşehir’den sakın ayrılmayın.
YEŞİLİN VE MAVİNİN BULUŞMASI
Her türlü güzelliği ile gölün etrafındaki doğası ayrı bir hava katmaktadır. Meşe, karaçam, göknar ağaçları ile çevrili olan bu yerin gökyüzüyle buluşması diyebiliriz.
PLAJI DA VAR
Deniz havası yaşatan bu göl sizlere kıyıları ile plajıda yaşatmaktadır. Bu gölün 3 km uzunluğundaki plajında yüzebilirsiniz. Veya tekne ile gezintiye çıkabilirsiniz. Ya da su sporları ile istediğiniz gibi açılabilirsiniz. Plajlarından bazıları ise şunlardır; Üstünler, Karadiken, Bademli, Budak, Kıreli ve Toka Plajlarıdır.
BEYŞEHİR İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Geçmiş yıllarda Beyşehir Gölü’nün bulunduğu alanlar Pisidya olarak bilinirdi. Beyşehir Gölü ise beyliğin merkezi olmasından dolayı beyin şehri olarak ifade edilirmiş. Bu gölün bir de efsanesi var. Bu efsane şöyledir; Trogitis’de bulunan Seydi Harun Veli kendi adıyla bir cami yaptırır. Yardım için ise Eşrefoğlu Mehmet Bey de ona bazı malzemelerinde yardım eder. Bunun sonucunda ikisi dost olurlar. Eşrefoğlu bunun üzerine Trogitis’e Seydişehir adını koyarken Seyyid Harun Veli de Süleymanşehir’e Beyşehir adını verir.
BEYŞEHİR’DE GEZİNTİYE ÇIKMAK İSTEMEZ MİSİNİZ?
Muhteşem güzellikte gölünün yanı sıra Beyşehir’in bambaşka güzellikleri vardır. Mesela Taş Köprüsü tarihi günümüze getiren Osmanlı’nın ilk sulama projesi olup 15 gözü olan bir barajdır.
KUBADABAD SARAYI
Beyşehir’e kadar gelmişken bu tarihi eser yeri görmek istemez misiniz? Konya Beyşehir-Isparta Yenişarbademli arasındaki yolun 5 km içinde Gölkaya Köyü’nde bulunuyor. Sultan Alaeddin Keykubad’ın emriyle 1226-36 arasında ikamet etmek için yapılmış Selçuklu mimarisidir. Bu eser Türk saray külliyesinin en eski örneklerinden bir tanesidir.
BEŞİK KAYASI
7 m uzunluğunda ve farklı görüntüsüyle tek kayayı oyularak Hitit Tanrı Heykelleri oluşturulmuştur.Dünyanın en büyük Kaya anıtlarından biridir. Örenler Konağı’nda yatmış biçimde durmaktadır. Bu güzel eser altlı üstlü iki tanrı ve alttaki tanrının yanında olan çift aslan kabartmasından oluşur. Bu esere Fasıllar Hitit Kaya Anıtı denir.
KÜNDEKARİ SANATININ EŞSİZ ÖRNEĞİ: EŞREFOĞLU CAMİ
İçerişehir mahallesinde bulunan yapıt Anadolu’daki ahşaptan yapılmış camilerden en büyüğü ve orijinalidir. 1296-99 yılları arasında yapılan camiyi Eşrefoğlu Süleyman Bey yaptırmıştır. Ahşap direkli caminin en eşsiz örneğidir.
EFLATUN HİTİT SU ANITI
İhtiyaç doğrultusunda oluşan bu anıt suyun merkezde toplanmasıyla aslında amaç tarımda su rejimini daha yüksek bir verim elde etmek için inşa edilmiştir. Hititler’den günümüze gelmeyi başaran sistemin en güzel örneklerinden bir tanesidir. Bu anıtın 13. yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.
EŞSİZ GÜZELLİKLE KUCAKLAŞIN BEYŞEHİR’E YELKEN AÇIN
Bu kadar çok güzelliği varken neden gelmeyesiniz. Yeşilin ve mavinin hâkim olduğu muhteşem doğasının size verdiği his ile içinizi ayrı bir huzur kaplar. Berrak suyuyla sahilinde deniz havasını yaşamak için en uygun yerlerden biridir. Her şeyi ile düşünülmüş bu yer ziyaretçilerine doğanın tadını çıkarma fırsatı veriyor. Sizde bu göle gelmek istemez misiniz? O halde Beyşehir Gölü’ne yelken açın, kendinize iyi bakın.
Dr. Murat Ak Seyahat Yazarı Ayşe SUNAOĞLU
Bu yazının tüm telif hakları Murat Ak’a aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca kendisinden izin alınmadan alıntılanamaz. Telif hakları saklı tutulmuş bu yazının ve fotoğrafların alıntılanması halinde yasal takip yapılacaktır.