GÖZ ALICI GÜZELLİĞİ VE MUHTEŞEM DOĞASIYLA TARİHLE İÇ İÇE: SALİHLİ

Ege Bölgesi’nin incisi, Bozdağlar’ın eteklerinde Gediz nehri kıyısında yer alan Manisa’nın en büyük ilçelerinden biri olan Salihli, İzmir-Ankara karayolunda bulunmaktadır. Salihli, İç Anadolu’dan İzmir’e geçerken muhakkak ziyaret edilmesi gereken, tabiat harikası şelaleleri, alabildiğince uzanan yeşil alanları, buram buram tarih kokan sokakları, mis gibi odun köftesi, şifa kaynağı sularıyla hem gözünüze, hem damağınıza hitap eden bir kentimizdir.

Salihli, tarihin birçok dönemine şahitlik etmiş çınar ve cam ağaçlarıyla bezenmiş, şifa fışkıran toprağı, dünyaca ünlü çekirdeksiz üzümü ve Allah diyen kirazı ile sizi karşılayacak olan sıcacık bir kentimizdir. Salihli, tarihin her döneminde göç aldığı için kozmopolitik bir şehirdir. Bu nedenden dolayı içinde sayısız kültürü barındırmaktadır.

TARİHİN HER SAHNESİNDE SALİHLİ

Şirin Salihli’nin tarihi MÖ 6 ve 7. yy’da antik Sardes kenti ile başlamaktadır. İlçeye ait ilk kayıt 1518 yılına aittir. Kayıtlarda Sart kazasına bağlı Veled-i Salih/Salihoğlu köyü olarak anılmaktadır. Salih oğulları köyünün kuruluşunu, Salihlu (Salihler) adlı yörük topluluğu oluşturmaktadır. Salihli, 24 Haziran 1920 tarihinde Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş ve iki yıl işgal altında kalmıştır. İşgal döneminde halk, çok zulüm görmüştür. Yunan askerleri tarafından ilçe yakılıp yıkıldığı için şehirde tarihi yapı kalmamıştır. Salihli, 5 Eylül 1922 tarihinde Yunan zulmünden kurtulmuş ve özgürlüğüne kavuşmuştur. Eğer 5 Eylül tarihinde Salihli’ye yolunuz düşerse her yıl büyük bir çoşku ile kutlanan kurtuluş gününe şahit olursunuz.

SALİHLİ’NİN EN BÜYÜK ŞAHİDİ: TREN İSTASYONU

Salihli Tren İstasyonu, Türkiye’nin ilk demiryollarından olan İzmir-Kasaba hattının bir uzantısıdır. Tarihi boyunca, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birçok önemli kişiyi yolculukları sırasında misafir etmiştir. Fransızlar tarafından yapılan ve işletilen istasyon binası, Kurtuluş Savaşı süresince korunmaya alınmıştır. Fakat Yunan askerlerinin 5 Eylül 1922 günü kenti terk ediş sürecinde istasyon binasının yakılmasına engel olunamamıştır. Salihli istasyon binası, 1924 yılında aslına uygun olarak onarılmıştır. İstasyondaki ulu çınar ağaçları tarihin sessiz tanıkları olarak günümüze kadar gelmiştir. Eğer bir gün yolunuz düşerse ulu çınar ağaçlarının altındaki çay bahçelerinde bir çay molası vermenizi tavsiye ederim.

MÜDİRE HANIM EVİ

Salihli’nin istasyon bölgesinde bulunan Müdire Hanım Evi, 20. yy’dan günümüze kadar gelen, Kurtuluş Savaşına ve Salihli tarihinin en önemli olaylarına şahitlik etmiş bir yapıdır. Müdire Hanım Evi’nin 1901 yılında inşa edildiği bilinmektedir. Yapı, Kurtuluş Savaşında Çerkes Ethem tarafından karargah olarak kullanılmış ve sahibinin İngiliz pasaportuna sahip olması nedeniyle de Yunan işgali sırasında zarar görmemiştir. Müdire Hanım Evi, Salihli Belediyesi tarafından kamulaştırılarak restore edilmiş ve Salihli Evi müzesi olarak hizmete açılmıştır.

LİDYA’NIN BAŞKENTİ VE KARUN’UN VATANI: SARDES

Salihli şehrimizin 8 km batısında bulunan kral yolunun başlangıcı olan Lidya Devleti’nin görkemli başkenti, ilk kez paranın (sikke) bulunduğu Sardes Antik Kenti; Lidya, Helen, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma eserleriyle sizi binlerce yıl öncesine alıp götürecektir.

“Karun kadar zengin” deyiminde adı geçen Karun, Lidya Devleti’nin son kralı olarak Sardes Antik Kenti’nde yaşamıştır. Artemis Tapınağı, Akropol, Roma Hamamı, Sinagog ve Gymnasium sizleri Lidya Devleti’nin gizemli yapıları arasında büyülü bir tarih yolculuğuna çıkaracaktır. Antik Çağ’ın en önde gelen şehirlerinden olan Sardes’te dünyanın en büyüklerinden kabul edilen Artemis Tapınağı’nı mutlaka görmelisiniz.

BİN TEPELER (ANADOLU PİRAMİTLERİ)

Salihli şehrimizin kuzeybatısında bulunan büyüklü küçüklü tepecikler, Akhisar-Salihli karayolunun her iki tarafından da görülmektedir. Bu tepecikler, Lidya’nın soylularına ait mezarlardır. Sayıları 100’e yakın olan tümülüslerin büyüklüğü mezar sahiplerinin toplumsal saygınlığı ile bağlantılıdır. En büyüklerinin Lidya kralı Alyattese ve Kral Gyges’e ait olduğu tahmin edilmektedir. Bin Tepeler dünyada bilinen en geniş tümülüs alanıdır.

YEŞİL VE ŞİFA BİR ARADA: SART ÇAMUR KAPLICALARI

Sart Çamur Kaplıcaları, Salihli’ye 11 km uzaklıkta Bozdağ’ın eteklerinde yer alan doğa ile iç içe, mis gibi çam kokusu içinde sakin ve huzur dolu aynı zamanda şifa kaynağı bir doğa harikasıdır. Kaplıca tesisi içerisinde kiralık şifalı su banyolu evler vardır. Ayrıca günü birlik misafirler için de havuzlar bulunmaktadır. Sart çamur kaplıcalarının suyu, birçok rahatsızlığın tedavisinde şifa olmaktadır. Sart Kaplıcaları, dünyanın en eski kaplıcalarındandır. Lidya krallığından beri işletildiği bilinmekte olup Sardes Antik Kenti’ne yaklaşık 5 km mesafedeki bu kaplıca sularını, Romalıların pişirilmiş toprak künkler döşeyerek antik kentteki hamamlara götürdükleri ortaya çıkarılmıştır.

KURŞUNLU KAPLICALARI VE KURŞUNLU ŞELALESİ

Bozdağ’ın eteklerinde Salihli’nin yaklaşık 5 km kadar güney batısında yer alan bu muhteşem alanda şifalı sular, Kurşunlu Vadisi’nde doğa harikası bir şelale ile yanında bakmaya doyamayacağınız muhteşem bir doğa vardır. Kurşunlu Kaplıcaları, hastalıklarınıza şifa veren termal suyu, kuşların cıvıltıları ve büyülü atmosferiyle doğal bir tedavi merkezidir. Konaklama için müstakil, bungalov tarzı evler bulunmaktadır. Ayrıca günübirlik gelenler için şifalı termal yüzme havuzları mevcuttur. Kurşunlu Kaplıcaları mevkisinde büyük ve nezih bir çay bahçesi, restoran, hediyelik eşyalar alabileceğiniz küçük bir çarşı ve piknikçilerin mangal yapabileceği düzenli ve geniş piknik alanları vardır. Doğayla iç içe cam ağaçlarının altında Kurşunlu Çayı’nın yanındaki çay bahçesinde muhakkak bir salep içmelisiniz. Restorasyon çalışmaları ile daha da güzelleşen Kurşunlu Vadisi’ndeki şelaleyi görmeden Salihli’den asla ayrılmayın.

FOSİL AYAK İZLERİ

Salihli – Sindel Köyü civarında, günümüzden 15.000 – 25.000 yıl öncesi Yontma Taş Devri’ne ait fosil ayak izleri bulunmuştur. Fosil ayak izleri, bölgedeki volkan patlaması ile kayaçların, sıcak volkan küllerine maruz kalması neticesinde tuğla gibi pişerek killi, ıslak çamur tabakasında oluşmuş ve binlerce yıldır şekillerini muhafaza etmiştir. Bu tarz fosil ayak izlerinden dünyada Fransa, İtalya ve Macaristan’da olmak üzere üç örneği vardır. Ancak Salihli buluntusunda kadın, erkek, çocuk ve hayvan izlerinin varlığı bu izlerin önemini artırmaktadır.

DEMİR KÖPRÜ BARAJI

Şehirden ve kalabalıktan uzaklaşıp doğa ile iç içe olmak isteyenlerin adresi, Demirköprü Barajı’nın Salihli’ye uzaklığı 40 km’dir. Demir Köprü Barajı, muhteşem manzara eşliğinde baraj gölü kenarında olta ile balık tutmak ve piknik yapmak için eşsiz bir mekandır. Mis gibi çam kokusu eşliğinde baraj gölünde ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Baraj, Gediz Nehri üzerinde sulama, taşkın kontrolü ve enerji üretimi amacıyla yapılmıştır. Demir Köprü Barajı üzerinde Türkiye’nin 80. en büyük hidroelektrik santrali bulunmaktadır.

TARİHİN EN ESKİ TANIKLARINDAN KIZ KÖPRÜSÜ

Demirköprü Barajı’na yaklaşık 1 km mesafede bulunan Kız Köprüsü’nün kitabesi olmadığından yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mimarisine bakılarak Kız Köprüsü’nün Osmanlı eseri olduğu düşünülmektedir. Eğer sessiz ve huzurlu bir ortamda tarihe tanıklık etmek isterseniz tarihin en önemli yollarından Kral Yolu’nun önemli geçiş noktalarından biri Kız Köprüsü sizleri bekliyor.

SALİHLİ SU UÇTU ŞELALESİ

Köprüden sessiz, sakin ve muhteşem manzara içerisinde batıya doğru yaklaşık 2 km kadar güzergahı takip ettiğinizde bir doğa harikası olan Su Uçtu Şelalesi’ne ulaşırsınız. Dar bir boğazdan 25 metre aşağıya Adala Kanyonu’na dökülen şelale, büyüleyici ve eşsiz bir doğal güzelliktir. Buraya gelirseniz bu bölgedeki alabalık çiftliğine uğrayıp tarif edilemez manzarada alabalık yemenizi tavsiye ederim.

KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN CENNET: ADALA (HERMOS) KANYONU

Adala (Hermos) Kanyonu, Gediz Nehri üzerinde bulunmaktadır. Salihli Demir Köprü Barajı civarında 26 bin yıl önce bölgedeki yanardağın patlaması sonucu oluşmuştur. Adala (Hermos) Kanyonu, el değmemiş doğal yapısı ile cennetten bir köşe sunmaktadır. Kanyon, Su uçtu Şelalesi’nden başlayıp Adala Köprüsü’ne kadar devam eder. Adala (Hermos) Kanyonu, doğa yürüyüşü yapmak için kesinlikle muhteşem bir yer.

ADALA MESİRE ALANI

Salihli’ye uzaklığı yaklaşık 19 km olan Adala Beldesi girişinde belediye tarafından düzenlenen halka açık mesire alanında çay bahçeleri, piknik alanları ve restoranlar yer almaktadır. Köprüden dökülen suların sesiyle huzur dolu saatler geçirmek için Adala Mesire Alanı, ideal bir mesire alanıdır. Ayrıca Adala Beldesi’nde her yıl temmuz ayında şeftali şenlikleri düzenlenmekte olup şenlik kapsamında çeşitli etkinlikler, konserler düzenlenmektedir.

SEYİR TEPESİ VE BİZİM EV SOSYAL TESİSLERİ

Seyir Tepesi ve Bizim Ev Sosyal Tesisleri,Salihli’yi kuşbakışı seyretmek isteyenlerin adresi diyebiliriz. Özellikle sıcak yaz akşamlarında cam ağaçları ve yeşillikler içinde masalarda oturup ışıl ışıl güzel Salihli’yi izlemek muhteşem olur. Burada Salihli Belediyesi’ne ait nezih, temiz ve bakımlı Bizim Ev Sosyal Tesisleri bulunuyor.

SALİHLİ’NİN ENFES DAMAK TATLARI

İlk insandan bu yana tarihin her sahnesinde karşımıza çıkan, içerisinde sayısız kültürü barındıran ve Osmanlı şehzadeler şehri Manisa ve ilçelerinde tadına doyamayacağınız enfes lezzetler karşınıza çıkar. Dolayısıyla kültürel zenginliklerle dolu Manisa ilimizin hemen her ilçesinde apayrı lezzetler, muhteşem tatlarla karşılaşmanız mümkündür. Manisa’nın enfes damak tatlarının etkisi altında kalmış Salihli’de de tadılması gereken ilk lezzet odun köfte; yalnızca meşe odununda pişen ve kuzu etinden yapılan muhteşem bir tattır. Şekerli tahinli pidesi ve diğer pide çeşitleri de Salihli’de oldukça ün yapmıştır. Özellikle şekerli tahinli pidesini, çıtır çıtır yemekten kendiniz alamayacağınız, benim en sevdiklerim arasında ilginç bir tat olarak karşımıza çıkıyor. Tarihi çok eski çağlara dayanan Salihli şehrimizde toprak çömlek içinde pişen kuzu etinden yapılan güvecin kokusu bile bir bambaşka. Bağcılığın ön planda olduğu Salihli’mizin bereketli topraklarında yetişen yapraklarla yapılan zeytinyağlı sarması destansı bir lezzete sahiptir. Ayrıca Manisa ve bölgesinde olduğu gibi Salihli şehrimizde de zeytinyağlı yemekleri meşhurdur.. Özellikle enginar dolmasını tatmadan geçmeyin derim.

EGE’NİN PARLAYAN YILDIZI: SALİHLİ’YE YELKEN AÇIN

Yeşilin farklı tonlarını bir arada bulacağınız sizleri ruhen ve bedenen rahatlatan doğası ve termal suları ile hastalıklarınıza şifa olacak, her köşesinden tarih fışkıran sokaklarıyla tarihin derinliklerine götürecek enfes tatlarla lezzeti doruklarda yaşatacak bir gezi planı yapmak isterseniz rotanız belli demektir: Salihli. Keyifli gezmeler, bol eğlenceler, mutlu günler dileklerimle.