BAŞKENT’İN TERMAL ÜSSÜ
Can gezikolikler, sevgili dostlar hepinize kucak dolusu selamlar. Yazılarımızı Facebook, Instagram, Twitter ve Linkedin üzerinden DR. MURAT AK SEYAHAT YAZARI sayfamıza beğeni yaparak takip edebilir, aynı isimli Facebook grubumuza katılabilirsiniz.
Uçsuz bucaksız düzlükleri, geniş bozkırları gördüğünüzde kendinizi münzevi bir yerleşim yerinde bulduğunuzu düşünebilirsiniz. Fakat yer altından çıkan termal suların, dünyanın ikinci en şifalı termal suyu gösterildiğini, yer üstünde verimli topraklarda yetişen mahsullerin ülkemiz için adeta hububat deposu olduğunu öğrendiğinizde, bu bölgede, binlerce yıldır, muhteşem medeniyetlerin mesken tuttuğunu duyduğunuzda şaşkınlığınızı gizleyemeyecek, hayranlığınızı ifade edeceksiniz.
DÜNYANIN EN ŞİFALI İKİNCİ SUYU
Haymana termal suyu, akrotermal oligotonik (oligometalik=oligokinetik) florürlü (litrede 1.2-4 mg.), bikarbonatlı, karbondioksitli, hipertermal şifalı su özelliğiyle; Dünya Sağlık Teşkilatı Şifalı Su Kaynaklı Araştırma Merkezi’nce, Fransa’nın Vichy Kaplıcalarından sonra dünyanın en şifalı ikinci suyu olarak belirtilmektedir. Nitekim Haymana termal suyu; termomineralli su niteliğinde olup toplam mineral miktarı 1 litrede 1173 mgr, toplam florür miktarı ise litrede 1,83 mgr.dir.
KAYNAĞINDA 44 C
Haymana termal suyu kaynağında 42,5 ile 44 derece sıcaklıkta yeryüzüne ulaşmaktadır. Kullanım koşullarında orijinal sıcaklığı en iyi optimum termal su ısısı olarak gösterilen 41-42 derece civarlarında olmaktadır. PH’ı 6,9 ile en ideal termal vasıflara sahip sulardan gösterilmektedir. Nitekim PH’ı 7 derece ve bunun 0,2 alt ve üst grubu en ideal su olarak nitelendirilmektedir.
TERMAL SU, KAYNAKTAN ÇIKTIĞI GİBİ
Ülkemizdeki birçok kaplıcanın aksine Haymana termal suyu, kaynaktan çıktığı gibi ısıtılıp veya soğutulmadan karekteri ve mineralizasyonu bozulmadan el değmeden termal tesislere ulaştırılmaktadır.
KAPLICA SUYU HİPERTONİK
Haymana termal suyunun özgül yoğunluğu litrede 1,23 – 2 gr. arasındadır. Bu özelliğiyle Haymana termal suyu; oligotonik su kapsamındadır ve hipertonik nitelik taşımaktadır. Ülkemizdeki diğer pek çok kaplıca suyunun hipotonik nitelik taşıdığı yani etkinliğinin zayıf elementler taşıdığı ifade edilmektedir. Sağlık otoriteleri tarafından, kaplıca suyunun etkinliğinin daha çok orijinal doğal ısısı, PH’ı ve de içerdiği kimyasal elementlerle ilgili olduğu belirtilmektedir.
TERMAL SUYUN ENDİKASYONLARI
Haymana kaplıcaları; romatizma, nevralji, deri-kalp ve kan dolaşımı, solunum yolu, kadın hastalıkları, romatoid artrit, miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıkları, osteoartrit (kireçlenme) kronik bel ağrıları gibi non inflamatuvar eklem hastalıklarının tedavisinde yardımcı / tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, kronik bel-boyun ağrılarında, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası, uzun süreli hareketsiz kalınması durumlarındaki mobilizasyon çalışmalarında, kronik nörolojik rahatsızlıklarda, stres bozukluğu, nöro vegetatif distoniler gibi genel stres bozukluklarında, spor yaralamalarında destekleyici / tamamlayıcı tedavi unsuru olarak birçok rahatsızlıkta tercih edilmektedir.
İDEAL BİR KAPLICA TEDAVİSİ İÇİN
Termal sulardan yeterince istifade edebilmek için yılda en az iki kez, 21 kür ve her kür için günde iki kez ortalama 20 dakika bulunmak tavsiye edilmektedir. Bu kapsamda, su içinde 5 dakika hareketsiz oturarak, su içindeki minerallerin deri ile absorbsiyonunu (emilmesini) sağlamak, ayrıca kaplıca suyunun buharını teneffüs etmek, her kürde bir miktar termal suyu içmek önerilmektedir.
HAYMANA’NIN TARİHİ ÇOK DERİN
Şifalı suları ile sadece ülkemizde değil dünyaca haklı bir üne sahip olan Haymana’nın tarihsel birikimi de oldukça zengin ve derin. Yontma taş devrinden, cilalı taş devrine, maden devrine kadar uzanan kadim bir geçmişin izlerini taşıyan Haymana; Hitit, Frigya, Pers, Galat, Roma-Bizans medeniyetlerine tanıklık etmiştir.
GAVUR KALESİ KAZILARI
Haymana tarihi için büyük önem taşıyan Gavur kalesi kazılarında bölgenin Kral yolu üzerinde bulunduğu, özellikle üç kavmin yerleştiği bir bölge olduğu anlaşılmaktadır. Bu kavimler; Hititler, Frigler ve Galatlardır.
ROMALILARIN ÜNLÜ SICAK SU MINTIKASI
Haymana, Romalıların hakimiyetine Galatlar’dan MÖ 25’li yıllarda geçmiştir. Kaplıcaların bugün bulunduğu bölgenin yaklaşık 1-1,5 Km. doğusunda Yılanteseri mevkisinde bulunan harabeler, Romalılar dönemine aittir. Harabelerde ortaya çıkan bulgulara göre, Romalılar bu bölgeyi şifa merkezi olarak yapılandırmışlardır.
HAYMANA AYNI ZAMANDA BİR TARIM MERKEZİ
Kadim tarihsel birikimi, muhteşem şifalı termal suları yanında Haymana aynı zamanda Anadolu’nun ve başkentin tarım merkezi. Haymana’nın uçsuz bucaksız tarlalarında buğdaydan arpaya, şeker pancarından, ayçiçeğine, patatesten soğana sayısız ürünün üretimi büyük rekoltelerde gerçekleştirilmektedir. Özellikle küçükbaş ve kümes hayvancılığının da yaygın olduğu bölgede sulama yatırımlarının hızlanmasıyla tarımsal ve hayvansal üretimin daha da büyüyeceği öngörülmektedir.
BAŞKENTİN TERMAL ÜSSÜNE YELKEN AÇIN
İnşallah başka bir güzellik merkezinde buluşmak dileğiyle, özgürlüğünüzü alın ve şifalı termal suyu ile dertlerinize deva, ruhunuza canlılık, bedeninize tazelik olmak üzere sizleri bekleyen Haymana’ya yelken açın, hep seyahatte kalın…
Facebook, Instagram, Twitter, Linkedin: DR. MURAT AK SEYAHAT YAZARI